Erken Cumhuriyet dönemini ele alan kitaplarda, Atatürk’ün kurduğu sofralar geniş yer tutar. Birçok değerli tarihçi ve araştırmacı tarafından, yalnızca bu sofraya dair onlarca kitap yazılmıştır.
Bu anlatımlarda Atatürk’ün sofrası, yalnızca beslenme ihtiyacını karşılamanın ötesinde, zengin fikir paylaşımlarının yapıldığı bir sofra olarak karşımıza çıkar. Bu özelliği nedeni ile bazı yazarlar,Atatürk’ün sofra toplantılarını Yunan medeniyetinin ünlü filozoflarından Eflatun’un evinin bahçesinde kurduğu “akademi” ile kıyaslamaktan hoşlanırlar. (H. Bil 1999)
🌳
Varlığını önümüzdeki hafta 100. yaşını dolduracak olan laik Cumhuriyet’imize borçlu olan ve gastronomi’nin yemek yeme’nin çok ötesinde, derin bir kültür olduğunu anlatmayı hedef edinmiş bir işletme olarak, 100. Yıl onuruna bir sofra kuralım istedik.
🇹🇷
28 Ekim akşamı Bakucha’da, Atatürk’ün sevdiği yemekleri Bakucha Mutfak yorumu ile paylaşacak, Akerdeon’da Sezgin Ergül, Kemanda Tuba Bayav Ünlü ve Piyano’da Kaan Kar’ın yer aldığı trio’nun ezgileri eşliğinde, erken Cumhuriyet dönemini yad edeceğiz.
🎻
Nice yüzyıllara, nice coşkulu kutlamalara.
❤❤❤