Bir Teruarın Uyanış Öyküsü….
UYANIŞ ÖYKÜSÜ
Özel bir teruar peşinde Kuzey Trakya’yı gezip toprak örnekleri toplamaya başlarken, karşımıza bu kadar zengin ve köklü bir tarih çıkacağını beklemiyorduk.
Antik çağlardan bu yana kıtalar arası bir geçiş bölgesi olması özelliği ile birçok kültürden izler taşıyan bölgemiz, MÖ 5. Yy- MS 1. Yy arasında var olmuş bilinen en büyük Trak krallığı olan Odrysian Krallığı’na da ev sahipliği yapmış. Genelde yaşamını kabileler halinde sürdüren Trak toplulukların araya gelerek oluşturduğu Odrysian Krallığı tarihte savaşçılık ve şarapçılıktaki becerileri ile tanınırmış.
Antik çağlardan Balkan Savaşına kadar kalitesi ile ünlü bir teruar olan Kırklareli’nde, Balkan Savaşı ve ardından gelen 1. Dünya Savaşı’nın yarattığı karışıklık, ekonomik ve politik istikrarsızlık, nüfus göçü nedenleri ile 20. Yüzyıl başında bağlar sahipsiz ve bakımsız kalarak üretim durmuş. Cumhuriyetin kuruluşunu takiben Tekel fabrikası Tekirdağ bölgesine kurulunca, fabrikaya nispeten uzak kalan Kırklareli’nin yüksek kalite bağcılık potansiyeli atıl kalarak bölgede binlerce yıldır süren bu gelenek sekteye uğramış.
Sürdürdüğümüz bilimsel çalışmalar sonucunda 2004 yılında bölgeye gelerek Kırklareli’nde Türkiye Cumhuriyeti tarihinde kurulan ilk şaraphane olmaktan ve dev bir teruarın 100 yıllık uykusundan uyanmasına öncülük ederek tarihin tekerrür etmesine vesile olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.
Kırklareli’nin eski isimlerinden biri de “Üzüm Kasabası” ya da “Bağ Şehri” anlamına gelen “Lozengrad”.
Bağ Bozumu, Bağ ve Dere Alemleri olarak adlandırılan şenlikler Kırklareli’nde yüzyıllar öncesi yaşamış otantik halk kültürünün son yıllara yansımasıdır.
Evliya Çelebi 1658 yılında Kırklareli’ne geldiğinde burada binlerce dönüm bağ ve meyvelik bulunduğunu kaydeder ve içine girildiğinde insanın kaybolduğunu bildirir.
1830’lu yıllarda Kırklareli’ni görüntüleyen bir ressam bağların yol boyunca uzadığını, asma dallarının caddelere uzandığını söyler. Bu yıllarda Kırklareli halkı şarap yapıp satarlar, şırasını, hardaliyesini içerler, pekmezini, bulamasını ve pestilini yerlermiş. Şarap yapacak presleri ve fıçıları bu yıllarda edinmişler. Kırklareli’nde evlerin kilerleri ve depoların eklentilerinde 40–50 tonun üstünde şarap ya da şıra alan fıçılar bulunmuş.
Bugün bazı yerlerde toprak altında bulunan büyük küpler sarnıç ve depo olarak kullanıldığı gibi, şarabı yıllandırmak ve seferde su ihtiyacını karşılamak için de kullanılırmış.
Arcadia Bağları’nın her aşamasında bölge ile bağları olmasını önemsiyor, mirasçısı olduğumuz bu köklü tarihe minnet duyuyoruz. Az bilinen Odrysian Krallığı’nın anısına üst grup serilerimizden birine Odrysia adını verdik ve etiketlerini o dönemden kalma gümüş ve altın Riton’lar (boynuz şekilli törensel şarap kapları) ile süsledik.
