
Kırklareli’nde Tarihi Bağcılık
Trakyada bağcılık ve şarapçılığın en büyük Trak krallığı olan MÖ 5. Yy- MS 1. Yy arasında varolmuş Odrisya Krallığı döneminde başladığı bilinmektedir. Antik çağlardan Balkan savaşına kadar kalitesi ile ünlü bir terruar olan Kırklareli’nde, Balkan Savaşı ve ardından gelen 1. Dünya Savaşı’nın yarattığı karışıklık, ekonomik ve politik istikrarsızlık, nüfus göçü nedenleri ile 20. Yüzyıl başında bağlar sahipsiz ve bakımsız kalmış ve üretim durmuştur. Cumhuriyetin kuruluşunu takiben Tekel fabrikası’nın Tekirdağ bölgesine kurulması, fabrikaya nispeten uzak kalan Kırklareli’ndeki yüksek kalite bağcılık potansiyelinin atıl kalmasına neden olmuştur.
Özel bir terruar peşinde Kuzey Trakya’yı gezip toprak örnekleri toplarken, karşımıza bu kadar köklü bir tarih çıkacağından haberdar değildik. Yaptığımız bilimsel araştırma sonucu tarihin tekerrür etmesine ve dev bir teruarın 100 yıllık uykusundan uyanmasına vesile olmaktan Kırklareli bölgesinde Türkiye Cumhuriyeti tarihinde kurulu ilk şaraphane olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.
Tarihi Şarap Yolu
Kırklareli, tarih boyunca; bağları ve şarapları ile anılmasına rağmen, bağlar zamanla azalmış ve şarapçılık yok olma noktasına gelmiş. Kırklareli’nin çok az tanınan eski köyleri üzerinden, Kıyıköy’e şarap taşımak için yapılmış tarihi bir yol var. Tarihte burada üretilen şarapların büyük küpler ve fıçılar içerisinde, manda arabalarıyla Kıyıköy’e götürülerek, buradan gemilere yüklenerek Venedik ve Marsilya’ya gönderildiği biliniyor.
Üsküp üzerinden İğne Ada’ya, Kıyıköy’e geçen, limanlara şarapların taşındığı bu yollar eski haritalarda “Şarap Yolu” adıyla geçiyor.
Tarihi Şarap Yolu, Arcadia Bağları’nın tam karşısında yer alan Çeşmekolu Köyü’nün arkasından geçiyor. Bugün Düzlük sırtı adı ile anılan Arcadia Bağları’nın kurulu olduğu bölgenin eski haritalarda Bağlık Yakası olarak isimlendirildiği görülüyor.
19. yüzyıl sonlarında Fransa’da filoksera isimli zararlının yayılması ile bağların % 95’i yok olmuş ve Amerikan anacına aşılı fidanlarla yeniden dikimi yapılmış. Bu yeni dikilen bağlardan verim alınana kadar yaklaşık 5 yıllık bir süreçte Fransa, Osmanlı İmparatorluğu ile yapmış olduğu Kapitülasyonlar çerçevesinde şarap ihtiyacının çoğunu Trakya ve Ege’den dökme şarap olarak karşılamış. Bu dönemde Trakya’dan Fransa’ya yılda toplam 70 milyon litre civarı şarap ihraç edildiği tahmin ediliyor.
Arcadia Bağları projesinin başlıca amacı bu uyuyan potansiyeli canlandırarak, bölgede yetişen üzümlerle üretilecek dünya standardında ürünlerin tarihte olduğu gibi tekrar buradan Dünya ülkelerine ulaşabilmesini sağlamak.
Üzüm Şehri
- Kırklareli’nin eski isimlerinden biri de“Üzüm Kasabası” ya da “Bağ Şehri” anlamına gelen “Lozengrad”.
- Bağ Bozumu, Bağ ve Dere Alemleri olarak adlandırılan şenlikler Kırklareli’nde yüzyıllar öncesi yaşamış otantik halk kültürünün son yıllara yansımasıdır.
- Evliya Çelebi 1658 yılında Kırklareli’ne geldiğinde burada binlerce dönüm bağ ve meyvelik bulunduğunu kaydeder ve içine girildiğinde insanın kaybolduğunu bildirir.
- Türkler Anadolu ve Trakya’yı yurt edinip Balkanlara gittiklerinde buralarda Bağcılık Kültürüyle, bağ ekip bunun ticaretini yapanlarla karşılaşmışlar ve bağcılığı benimsemişler.
- 1830’lu yıllarda Kırklareli’ni görüntüleyen bir ressam bağların yol boyunca uzadığını, asma dallarının caddelere uzandığını söyler. Bu yıllarda Kırklarelililer şarap yapıp satarlar, şırasını, hardaliyesini içerler, pekmezini, bulamasını ve pestilini yerlermiş. Şarap yapacak presleri ve fıçıları bu yıllarda edinmişler. Kırklareli’nde evlerin kilerleri ve depoların eklentilerinde 40–50 tonun üstünde şarap ya da şıra alan fıçılar bulunmuş.
- Bugün bazı yerlerde toprak altında bulunan büyük küpler sarnıç ve depo olarak kullanıldığı gibi, şarabı yıllandırmak ve seferde su ihtiyacını karşılamak için de kullanılırmış.