
Arcadia
Yıllar önce, Kuzey Trakya’da, tarihi Şarap Yolu’nun geçtiği bölgede, bu toprağın özel lezzetlerini yansıtan, içimine kadar yaşamaya devam eden, doğal ve özgün Teruar Şarapları yapmak için yola çıktık.
Neden Arcadia ismi ?
Bağların bulunduğu köy Lüleburgaz’a bağlı. Lüleburgaz’ın eski ismi ise Arcadiapolis. Ayrıca Arcadia, mitolojide Arcadia, mitolojide “yeryüzünde cenneti andıran eşsiz güzellikte bahçe” anlamında kullanılıyor. Hem yerel oluşunu hem de mitolojik anlamını çok yakıştırdık ve bağlarımıza Arcadia Bağları adını verdik.
Teruar Şarapları
Üzümün yetiştiği bölgedeki hava durumu, toprak özelliği ve topografik yapının bir araya gelerek oluşturduğu özel şartlara Teruar deniyor. Bağlardan gelen lezzetleri eksiksiz hissettirmek için üretim aşamalarında lezzet değiştiren işlemler kullanılmadan üretilen şaraplara da teruar şarabı.
Tarihi Şarap Yolu’nun geçtiği topraklarda, Çeşmekolu ve Hamitabat köyleri arasında, 150 metre rakımda dikilen Arcadia Bağları, Trakya’nın tam orta noktasında, karasal iklim özellikleri gösteren, gece gündüz sıcaklık farklarının yüksek olduğu bir konumda yer alıyor.
Bölgenin özel lezzetlerini içime kadar koruyan bir ürün yapabilmek için, bağların kurulumundan üretim süreçlerinin seçimine kadar her aşamada hassas, minimum müdahale gerektirecek yöntemleri tercih ettik.
Bağlarda Türkiye’de bir ilk olan ve dengeli olgunlaşma kontrolü sağlayan Lyre Telli Terbiye Sistemini uyguladık.
Arcadia ürünlerinin tamamını kendi bağlarımızda yetişen üzümlerden üretiyoruz. 350 dekarlık bağ arazisinde dokuz farklı cins üzüm yetiştiriyoruz; Cabernet Sauvignon, Cabernet Franc, Merlot, Sauvignon Blanc, Sauvignon Gris, Sangiovese, Pinot Gris, Öküzgözü ve Narince. Bölge üzümü olan Papaskarası ile ilgili de küçük bir deneme parselimiz var.
Toprak yapısı, iklim koşulları ve Türkiye’nin kuzeybatı ucunda bir bölgede yer almanın avantajını kullanarak, Arcadia’da beyaz lar için de özel bir çalışma yapmaya karar verdik: en eski üzüm cinslerinden olan ve çok değerli şarapların yapımında kullanılan Sauvignon Gris üzümünü, Türkiye’de ilk kez Arcadia Bağları’nda yetiştiriyoruz.
Dünya standartlarında yüksek kalite üretimin gereği olan “yerinde üretim” tekniğini seçtik. Şaraphanemizi bağların tam ortasına kurduk. Böylelikle güneşin ilk ışıklarıyla toplanmaya başlayan üzümler, doğru bağların ortasında yer alan Şaraphane’ye gidiyor ve hiç beklemeden işlemeye alınıyor. Üzümün tadını korumak için bu çok önemli.
Şaraphane’nin özel tasarımı sayesinde üzümler sadece yerçekimiyle, pompa ve benzeri mekanik yöntemler kullanılmadan işleniyor, ve en saf haliyle bağında şişeleniyor.
Üretimin her aşamasında modern olanakların getirdiği avantajları geleneksel yöntemlerle birlikte kullanıyor, iyi ile daha iyi arasındaki farkı yaratan küçük detaylara önem veriyoruz.
Neden Trakya?
2002 yılında Arcadia Bağları’nı projelendirmeye ve bağlar için yer bakmaya başladığımızda köklü şarapçılık ve üzümcülük geçmişi olan Ege Bölgesi ve Trakya’ya öncelik verdik. Trakya’nın her köşesini zikzaklar çizerek gezdik ve yaklaşık 15.000 km yol yaptık, toprak analizleri aldık, hava durumu verilerini inceledik Serin havanın kaliteye etkisini de göz önünde bulundurunca arayışımız hızla kuzeye yöneldi..
Uzun bir araştırma döneminden sonra Istranca Dağları’nın altında uzanan vadide yer alan Arcadia Bağları’nın bugünkü arazisi, bizi çok heyecanlandırdı. Danışmanlarımızla birlikte bütün verileri önümüze koyduğumuzda eskiden deniz dibi olan ve Istrancalardan gelen alüvyal toprakla dolmuş olan, her parselde farlı toprak özelliği göstermesi ve arazinin içindeki mini tepe ve vadilerin oluşturduğu mikroklimalar nedeni ile çok katmanlı lezzetlere sahip kompleks ürün potansiyeli gösteren bu arazide karar kıldık.
Uygun toprağın bulunmasından sonra toprak hazırlığı ve cins seçimi için geçirilen yoğun bir ön hazırlık döneminin sonunda bağlarımızı diktik.
Arcadia Bağları’nın batısından, Üsküp üzerinden İğneada ve Kıyıköy’e uzanan eski haritalarda “Şarap Yolu” ismiyle anılan bir yol geçiyor. Tarihte, burada üretilen şarapların büyük küpler ve fıçılar içerisinde, manda arabalarıyla İğneada ve Kıyıköy’e götürülerek, buradan gemilere yüklenip İtalya ve Fransa’ya gönderildiği biliniyor.
Uluslararası danışmanlık deneyimi
Şarabın kalitesinde ilk olarak ana malzemeniz, iklim ve toprak; sonra o iklim ve toprakta doğru seçimlerle dikilmiş olan bağ, daha sonra da hasat ve üretim aşamasındaki seçimler belirleyici oluyor. Tüm bu kritik seçimleri yapmadan önce uzun bir hazırlık ve araştırma süreci geçirdik. Mekan ve üzümlerin seçimi, Şaraphane’nin tasarımı ve işleyişi, bağcılık ve üretim için her ikisi de alanlarında dünyaca tanınmış iki uzmandan projenin kurulum sürecinden başlayarak danışmanlık alıyoruz: Vitikültürel danışmanımız Prof. Alain Carbonneau ve Onolog danışmanımız Dr. Michel Salgues.